Tandırbaşı

0
972

Fahri TAŞ

Telaffuz ettikçe daha bir anlam kazanan, özellikle de biz gurbetteki Erzincanlıların hayalinde binbir güzelliği, binbir hatırayı çağrıştıran bir kelime Tandırbaşı

Tandırbaşı’nın ne demek olduğunu, ya da neler çağrıştırdığını bilmeyen hemşehrilerimizin olabileceğini sanmıyoruz. Genç kuşaklar belki bilmeyebilirler… Çünkü artık günümüzde tandırlar giderek ortadan kalkıyor, tandırda pişen o güzelim ekmekler, o lezzetli yemekler artık hatıralarda kaldı. Tandırbaşı sohbetleri ise yerini, televizyona, video kasetlere ve suskunluğa bıraktı. Dünya değişiyor, gelenek, göreneklerimiz değişiyor, davranış biçimlerimiz değişiyor. Kısacası hayatımız değişiyor. Değişme ve gelişmelere karşı olduğumuz zannedilmesin… Ama bu değişmelerin alıp götürdüğü bir takım değerlerin yok olmasına da gönlümüz razı olmuyor. İstiyoruz ki Tandırbaşı‘nın yerine getirdiği işlevleri, başka araçlar yürütsün, tamamlasın.

Uzun kış gecelerinde, tandırın etrafında başlatılan sohbetlerde neler konuşulmaz ki… Ayaklarımızı tandıra sallayıp, şilte ya da yorganı dizlerimize çekip, bir taraftan kürsünün üstüne konan enva-i çeşit kış meyvelerinden yerken, bir taraftan da, o ortamdaki sohbetleri dinlemenin hazzını bugün yaşamak artık pek mümkün görünmüyor. Bu sohbetlerde, tandırbaşında birikenlerin yaşına, cinsiyetine, misafir olmasına bağlı olarak sohbet konuları da çeşitlenirdi. Çeşitli hikayeler, masallar, efsaneler ficekler (maniler), tekerlemelerden tutun da, aşklara, sevdalara, askerlik hatıralarına kadar; köyün meselelerinden, komşu köyün meselelerine kadar her şey konuşulurdu. Bu konuşmalar sırasındaki davranışlar, tavırlar, taklitler, espriler, hatta orta oyunları öylesine bir atmosfer meydana getirirdi ki, orada bilgi, eğitim, öğretim, kısacası o insanların, o toplumun bütün bir kültür varlığı farkında olmadan dile getirilmiş, gözler önüne serilmiş olurdu. Herkes yaşına göre, anlayışına göre, bu sohbetlerden, bu ortamlardan feyizlenirdi.

Bu tandırbaşı sohbetlerinin, daha çok kişinin katıldığı benzerleri köy odalarında, yaren toplantılarında, herfene gecelerinde tekrar edilirdi. O dönemlerin, o günlerin imkanlarına ve şartlarına göre bundan daha güzel haberleşme, bilgi ve kültür alış-veriş yöntemi, etkileşim ortamı bulunamazdı. Bu toplantılarda, sohbetlerde ortaya konan, elbetteki mahalli kültürün birer parçasıydı. Değişik coğrafi bölge ve mekanlarda oluşturulan bu kültür birikimleri, zaman içerisinde yayılıyor, süzülüyor, seçiliyor ve milli kültürü meydana getiriyor şüphesiz.

Fahri TAŞ
Tandırbaşı Dergisi, 1990


Erzincan Nostalji
Arşivi

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz